J'étais mort,
je devins vivant;
J'étais en pleurs,
je devins rires.
Le règne de l’amour est venu,
et mon règne devint durable
Il me dit :
tu n’es pas fou,
tu n’es pas digne de cette maison !
Je partis, je devins fou, je me chargeai de chaînes
Il me dit :
tu n’es pas ivre,
va-t-en, tu ne fais pas partie de la bande !
Je partis, je devins
ivre et rempli d’allégresse
Il me dit :
tu n’es pas mort,
cela ne cadre pas
avec l’allégresse !
Devant sa face de résurrection,
je devins mort, renversé
Il me dit :
tu es un petit malin, plein d’illusions et de doutes
Je devins bête, hébété, de tout je me suis détaché
Il me dit :
tu es bougie, devenu pôle de cette assemblée
Je ne suis ni assemblée,
ni bougie, je devins fumée dispersée
Il me dit :
tu es maître et seigneur, tu es chef de file et guide
Je ne suis ni maître ni chef, je ne suis que ton serviteur .
Hz Mevlânâ
Djâlâl Od Dn Rûmi
ağlayıştım, gülüş oldum;
aşk devleti geldi;
durup duran, geçip gitmeyen devlet kesildim.
Tok bir gönlüm var, pek bir yüreğim;
arslanların ödü var bende;
doğup parlayan Zühre oldum ben.
Dedi ki deli değilsin de bu eve o yüzden layık
değilsin...
Gittim, sarhoş oldum, çalgıyla çağanakla doldum.
Dedi ki öldürülmemişsin; çalgıya, çağanağa
bulanmamışsın...
Yaşayışının yüzüne karşı öldürüldüm, yerlere serildim gitti.
Dedi ki aklı eren bir adamcağızsın;
hayallerle zanlarla sarhoşsun sen.
Aptal oldum, küstahlaştım, herkesten kesildim.
Mum oldun, bu topluluğun kıblesi kesildin dedi;
topluluk da değilim, mum da değilim;
dağılan bir duman kesildim ben.
Şeyhsin, başsın; önde gidensin, kılavuzsun dedi;
şeyh de değilim, ön de değilim;
senin buyruğuna kul oldum ben.
Hz Mevlânâ
Dïvan-I Kebîr (C. VII, s. 198)
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire